Mescidin Sultan III. Selim devrinde (1792) Halveti ayinlerine ev sahipliği yaptığı belirtilmektedir.
200 yıl boyunca harap ve terk edilmiş halde kalan mescit, uzun süre kapalı kalmıştır.
1993 yılında Eyüpsultan Tarih, Kültür ve Çevre Koruma Derneği tarafından yapı kapsamlı bir restorasyondan geçirilerek yeniden düzenlenmiştir.
- Öne çıkan özellikleri
Kare planlı ve muntazam kesme taş işçiliğiyle inşa edilen mescidin altlı üstlü pencereleri vardır. Minaresi sol tarafta olup, yıkılmış hâlde kalmıştır. Çatısı çökmüş durumdayken 1993 restorasyonu sırasında yenilenmiştir.
Cümle kapısı çıkmaz sokak tarafında yer almakta olup, bu cephe duvarında küçük bir çeşme bulunmaktadır.
Cadde tarafında küçük bir hazire bulunmaktadır. Burada 1605 tarihli Şah Mehmed’in lahdi bulunmaktadır; lahdin baş taşında Kelime-i Tevhid yer alırken, uzun bir kitabe yazılıdır. Ayrıca Rukiye Molla ve Mevlevi muhibbinden (ilgi duyan, yakınlık hisseden) Nefise Müşerref Kadın gibi şahıslara ait kabirler de buradadır.
Demirciler Mescidi olarak da bilinen yapı, halk arasında demirci ustalarının ibadet etmeleri için inşa edildiği ve civardaki “Has Ahır”a bakım yapma görevlerinin olduğu söylenir.