1871’te büyük bir yangının ardından Devai Nazırı Mümtaz Ebubekir tarafından yeniden inşa edilmiştir; kesme taşlar ve demir parmaklıklar kullanılmıştır.
1938 yılında Tramvay yolunun genişletilmesi sırasında caddeye taşkın olan minare yıkılmış ve avluya taşınmıştır.
Ahşap tavan çürüme nedeniyle beton olarak yeniden yapılmıştır.
- Öne çıkan özellikleri
Salkım Söğüt, Karaköy, Karakedi ve Kara Kadı Camii olarak da bilinir.
Kesme taşla örülen duvarları, ahşap kürsüsü ve minberiyle dikkat çeker; mihrabı çiniyle kaplıdır. Kubbesiz olup çatılı bir yapıya sahiptir. İç duvarlar lambriyle (sert veya yarı sert bileşenlerden yapılmış bir doğrama duvar) kaplanmıştır.
İstanbul’un fetih öncesi ilk Müslüman mahallelerinden birinde yer almakta olup Bizans ile yapılan anlaşmaya göre kurulmuştur.
Ürdün’ün Karak şehrinden gelen Kadı Hüseyin Çelebi tarafından kullanılmakta olan isme dayanır. Caminin isminin Kara Kadı olması da muhtemeldir ki bu zatın kadı olmasından kaynaklanmaktadır..