Sultan I. Abdülhamid (annesi Rabia Şermi Sultan’ın anısına)
Mimarı
Mehmed Tahir Ağa
- Yapımından sonraki değişiklikler
Zamanla birçok değişiklik geçiren cami, 1810-1811 yıllarında Sultan II. Mahmut tarafından yeniden düzenlenmiş, bu kapsamda son cemaat yeri yenilenmiş ve mevcut minare yıkılarak iki yeni minare eklenmiştir.
1969 yılında esaslı bir onarımdan geçen cami, 1983’te yanındaki İsmail Paşa Yalısı’nda çıkan yangınla ahşap kubbesini kaybetmiş; aynı yıl, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek 29 Mayıs 1983’te yeniden ibadete açılmıştır.
Son olarak 2014’te kapsamlı bir restorasyon geçiren ve Beylerbeyi Camii olarak da bilinen cami, bugün halen faal durumdadır ve zarif mimarisiyle İstanbul’daki yalı camilerinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir.
- Öne çıkan özellikleri
Barok üslupta, merkezi tek kubbeli, sekizgen taban üzerine oturan bir tasarımdır. Ana mekân, iki kasnağa oturtulmuş bir tam ve beş yarım kubbe ile örtülüdür.
55 pencere ile aydınlatılan iç mekânda kalem işleri, Osmanlı ve Avrupa çinileri göze çarpmaktadır. Kubbe kasnağında Yesârîzâde’nin celî sülüsle yazdığı “esmâ-i hüsnâ” kuşağı yer alır.
Tek şerefeli iki minareye sahip cami; hünkar dairesi, muvakkithane ve deniz kıyısında dört cepheli bir çeşme gibi ek yapı birimlerine sahiptir.