Yapılan tamirlerin tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Zamanla harap olan ve hatta amacı dışında kullanılan cami, 1957 yılında yöre halkının desteğiyle betonarme olarak aslına uygun bir şekilde onarım görmüştür.
1953 yılında minare gövdesinde pencereler bulunmaktaydı; 1957 yılında ise demir korkuluklu bir şerefe eklenmiştir.
Cami onarım sürecinde, avludaki yapı da yenilenmiş; bahçe içerisindeki caminin giriş kapısı önüne, betonarme olarak son cemaat yeri yerleştirilmiştir.
Sağ tarafta bulunan minare, taş ve tuğladan yapılmış olup sonradan çimento ile sıvanmıştır; minare kaidesi altı kenarlı, gövdesi sekiz köşelidir.
Öne Çıkan Özellikleri:
Cami, avlusunda bulunan büyük bir karaağaç nedeniyle “Karaağaç Mescidi” olarak da anılmaktadır.
Minarenin kaidesi altıgen, gövdesi ise sekizgen şeklindedir.
Cami onarımında, 1957’de yöre halkının desteğiyle aslına uygun betonarme tekniklerle yenilenmiş; duvarları orijinal görünümünü korumaya çalışılmıştır.
Son cemaat yerinin sağ tarafından harime girilir; kapının hemen sağında minare kapısı bulunmaktadır.
Son cemaatin üstü ile harimin bir saf sırasını kapsayan üst mahfil, harimde dört ahşap direk üzerine oturtulmuş olup, önü ahşap kafesle kapatılmıştır.
İç mekânda, ahşap minber, kürsü ve mihrabın yanı sıra, 2011 yılında beş saf sırasını kapsayan harimde alçı mihrap yapılmıştır.
Minarenin dibinde, Halep Müftüsü Ebu’l-Cevad Efendi ile müderris kardeşi Ebu’l-Yümni Efendi’nin kabirleri bulunan küçük bir hazire mevcuttur.