İlk defa Halil Paşa’nın sadrazamlığı sırasında, 1617 yılında inşa edilmiş, yanında tekke ve türbe gibi yapıları da barındıran küçük bir külliye halinde düzenlenmiştir.
Külliye gelirlerinin vakıf yöneticisi mütevelliyle anlaşmazlıkları sonrası mahkemelik olmuştur. Halil Paşa, vakfiyeyi iptal ettirmek istemiş, ancak mahkeme eski düzeni koruma kararı vermiştir
Sebil, çeşme ve türbe altındaki revaklar ile mimari detaylar zamanla onarılmış; bazı parçalar günümüzde yıkık durumdadır. Türbenin ahşap tavanı çökerek dört duvarla sınırlı kalmıştır.
Öne Çıkan Özellikleri:
İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında, Üsküdar’da, Aziz Mahmut Hüdayi Efendi Türbesi yakınında, tarihî bir konumda yer alır.
Türbenin ahşap tavanı zaman içinde çökmüş, bugün sadece dört duvarı ayakta kalmıştır.
Türbenin, Şeyh Mesut Efendi Türbesi’ne, Ayşe Sultan Türbesi’ne ve hazireye açılan üç ayrı kapısı bulunmaktadır.
Zemin döşemesi klasik dönem kırmızı tuğlalarıyla kaplıdır.
Türbenin yanında küçük bir türbedar odası bulunmakta, bu odanın iki penceresi ve türbeye açılan bir kapısı vardır.
Ayşe Sultan Türbesi’ne türbe içinden iki taş basamakla geçilmektedir.
Halil Paşa Vakfiyesi’ne göre külliye, Kasım 1626’dan önce tamamlanmıştır.