Mescit, zamanla bakımsızlık nedeniyle harap olmuş ve bir süreliğine kullanım dışı kalmıştır. 1959 yılında mahalle sakinleri tarafından yenilenmiş ve günümüzdeki haliyle tekrar ibadete açılmıştır.
Girişe göre sağ tarafta bulunan minaresi ve yapının mimari detayları zamanla çeşitli yenileme çalışmalarına tabi tutulmuştur.
1970 yılında da çatısı açılarak üç kubbeyle örtülmüş, 1984 yılında sıvaları kazınarak, kubbeler çatıya dönüştürülerek özgün haline kavuşturulmuş ve ahşap direkli son cemaat yeri ilâve edilmiştir.
2012-2013 yıllarında avlusunda daha önce mevcut olan şadırvanın benzeri yapılmıştır.
- Öne çıkan özellikleri
Dikdörtgen planlı, bol ışıklı bir yapıdır ve kadınlar mahfili ile son cemaat yeri ince detay çözümleriyle dikkat çeker.
Eğimli bir arazide yer alan yapı, iki sokaktan anıtsal nitelikte kapılara sahip girişlerle avluya ulaşan merdivenlerle çevrelenmiştir.
Dış duvarları sıralı taş ve tuğla ile inşa edilmiş olup, kurşun kaplı ahşap çatısı bulunmaktadır. Kıble yönündeki duvar üç kemerle desteklenmiş ve böylece eğimden kaynaklanabilecek deformasyonlara karşı dayanıklılık sağlanmıştır.
Avlusunda, ongen planlı, mermer gövdeli ve kurşun kaplı bir şadırvan ile Kadiri tarikatından Şeyh Hamdi Efendi ve ailesine ait sekizgen planlı kâgir duvarlı, kurşun kaplı, ahşap çatılı bir türbe yer almaktadır.
Ahşap kolonlarla çevrili yüksek tavanlı son cemaat yeri ve kadınlar mahfili, zarif detaylarla bezenmiş olup, bu alanlardaki kolon ve kemer bağlantıları ince mimari işçilik örnekleri sunmaktadır.