Yavuz Er Sinan (Fatih Sultan Mehmed döneminin alemdarlarından/bayraktar)
Mimarı
Bilinmiyor
- Yapımından sonraki değişiklikler
1862 ve 1905 yıllarında onarımlar geçirmiştir.
1960 yılında kapsamlı bir restorasyon yapılmıştır.
Mihrap basit bir çukurdan oluşmuş olup, 1970 yılında mermerle kaplanmıştır.
- Öne çıkan özellikleri
Sağrıcılar Camii olarak da bilinmektedir.
Evliya Çelebi’nin, bu caminin mütevellisi olduğu söylenmektedir.
Kagir caminin bir büyük ve iki küçük kubbesi vardır.
Minberi, 1990 yılında Afyon mermerinden yapılmıştır.
Kürsüsü ahşaptır.
Girişi sağ köşeden olan ve ahşap bir merdivenle çıkılan kadınlar mahfili, giriş kapısının bulunduğu duvarın üstünde olup 4 ahşap direk üzerine oturmaktadır.
Cami, 18 pencereden ışık almaktadır.
Duvarlar pencere hizasına kadar fayansla döşenmiştir.
Minaresi, sağda harim ile son cemaat yerinin birleştiği noktada yer almakta olup tek şerefelidir.
Minare kapısı, kadınlar mahfiline çıkan merdivenin altındadır.
Son tamirinde kubbe eteğine, aslına uygun olarak ortası düz iki sıra silme yapılmıştır.
İç kısma soldaki kapıdan girilmektedir.
Banisi Yavuz Sinan Çelebi, caminin mihrap arkası aralığında medfundur.
Anlatıya göre, Fatih Sultan Mehmed’in ava çıktığı bir gün, dönüşte sur kapılarının kapalı olduğunu fark ettiği anlatılır. Nöbetçi asker, padişahın kim olduğunu bilmeden, emir gereği kapıyı açmayı reddeder. Bu sadakat karşısında etkilenen Fatih Sultan Mehmed, askere “Yavuz” lakabını verir ve onun adına bu caminin inşa edilmesini emreder.