Aziz Mahmud Hüdayi, Osmanlı tasavvuf geleneğinin önde gelen isimlerinden olup Celvetiyye Tarikatı’nın kurucusudur.
Zamanının büyük alim ve mutasavvıflarından biri olan Hüdayi, Anadolu’nun birçok yerinde ilim tahsil etmiş, Halvetî şeyhi Üftade Hazretleri’ne intisap ederek tasavvuf yolculuğunu tamamlamıştır.
Üsküdar’da kurduğu dergahı, ilim ve irfanın merkezi haline gelmiş; pek çok şeyh, kadı, paşa ve hatta sultanlar onun sohbetinde bulunmuştur.
Osmanlı padişahı I. Ahmed’in de hocası ve mürşididir. Aziz Mahmud Hüdayi türbesi, Osmanlı-Türk mimarisinin manevi odaklarından biridir.
Türbe Hakkında:
Yapım Yılı: 1628
Kim Yaptırdı: Bilinmiyor
Mimarı: Bilinmiyor
Öne Çıkan Özellikleri:
Türbe, camii ile bitişik bir yapı olarak konumlandırılmıştır; girişinde camlı bir bölüm (camekan) bulunur.
1910’lu yıllarda cami minaresine yıldırım düşmesi sonucu zarar gören türbe, 1918’de restore edilmiştir.
Girişte talik hatla yazılmış iki farklı kitâbe bulunur: biri türbe giriş kapısı üzerinde, diğeri ise kapı çerçevesinde yer alır.
Camekanda, akıl hastalarının telkinle tedavi edildiği eski türbedar odası vardır.
Türbe içinde kuyulu bir sofa, geleneksel rahle, divit, hokka, Venedik avizesi, çıkrıklı bakır kovalı kuyu ve muhasebe belgelerinin saklandığı oda yer alır.
Kuyunun suyunun mukaddes olduğuna ve Zemzem Suyu’yla bağlantılı olduğuna inanılır.
Türbeye “Edeble gir azîzim türbe-i pâk-ı Hüdâyî’dir” sözleriyle başlayan şiirî bir levha eşlik eder.
Türbenin içi zarif tavan süslemeleri, halılar ve manevi atmosferiyle dikkat çeker.