Hocazade Mustafa Efendi (Nakşibendi tarikatı şeyhlerinden)
Mimarı:
Mimar Sinan
Yapımından Sonraki Değişiklikler:
Cami, zaman içinde çeşitli yangınlar ve doğal afetler nedeniyle büyük oranda zarar görmüş; 1918/1919’daki yangınlarda harap olmuş, sadece minaresinin bir kısmı ve duvar kalıntıları ayakta kalmıştır.
1980 yılında hayırseverlerin yardımıyla yeniden ihya edilip, 1984 yılında ibadete açılmıştır. Yapının restore edilmesi sırasında orijinal mimari unsurlar korunmaya çalışılmış; ancak bazı detaylar da değişime uğramıştır.
Öne Çıkan Özellikleri:
Cami, kesme taştan ve tuğla malzemeden almaşık şekilde örülmüş duvarlara sahiptir.
İç sahnı, sekizgen bir kasnağa oturtulan kubbe ile örtülmüştür; kubbenin dışı kurşun kaplamalı olarak tamamlanmıştır.
Son cemaat yeri, ahşap malzeme kullanılarak inşa edilmiş olup, buradan üst mahfile ulaşım için yerleşik merdiven bulunmaktadır.
Mihrabı mermerden, minberi ve vaaz kürsüsü ise ahşaptan yapılmıştır.
Cami duvarlarında, alt ve üst sıralarda olmak üzere toplam iki sıra pencere bulunmaktadır; alt pencere sıralarının üst kısmında, caminin dört duvarında dolaşan dualar bandı dikkat çekicidir.
Cami, banisini onurlandırmak amacıyla “Hocazade Mustafa Efendi” adıyla anılırken, banisinin mezarının Eyüp’te bulunduğu da tarihî kayıtlarda yer almaktadır.
Perşembe günleri okunan mukabeleler (karşılıklı Kur’an-ı Kerim okunması) ve caminin ibadet geleneği, yapının halk arasında “Perşembe Tekkesi Camii” olarak anılmasına yol açmıştır.
Ayrıca camide yer alan Türkçe kitabede yapının adı Hacegi Rakım Efendi Camii olarak da geçmektedir.